Son dönemde çocuk enfeksiyonlarında ‘Beşinci Hastalık’ gündemde yerini aldı. Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, alerji ile benzer semptomları olan bu hastalık hakkında bilgilendirme yaptı.
‘Beşinci Hastalık’ olarak bilinen çocuk enfeksiyonu, özellikle ilköğretim veli gruplarında uyarılan bir durum olarak gündeme geldi. Türk Pediatri Kurumu Başkanı ve Çocuk Alerji, Göğüs Hastalıkları ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, havaların ısınmasıyla genelde azalma eğilimi gösteren viral enfeksiyonlarda bu yıl beşinci hastalık sürprizi yaşandığını aktardı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde bu yıl 27.’si düzenlenen Türk Toraks Derneğinin Yıllık Kongresi’nde, “İklim Değişikliği ve Kronik Akciğer Hastalıklarında Yeni Yaklaşımlar” üzerine bilimsel bir oturum gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Çokuğraş, “Gerçekten çok sayıda virüs enfeksiyonu, çocukları zorluyor, ama bu arada sürpriz bir şekilde beşinci hastalık sayısında bir artış var.” açıklamasında bulundu. Hem kendi pratiğinde hem de farklı yerlerde çalışan arkadaşlarından bunu gördüğünü belirten Prof. Dr. Çokuğraş, solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğu için okulların açık olduğu dönemde artışın yaşandığına dikkat çekti. Kış aylarında, erken ilkbahar ve sonbahar zamanlarında bulaşmanın kolay olduğunu dile getiren uzman, bu sefer biraz daha fazla yüksek bir artış olduğuna vurgu yaparak “Bazen başka virüs enfeksiyonlarıyla da karışır kızamık, kızamıkcık gibi, hatta kızılla karışabilir, ya da bazen de alerjik olaylarla karışabilir. Bu nedenle de yanlışlıkla bir sürü alerjik ilaç kullanan beşinci hastalığı olan çocuklar söz konusu.” söylemlerine yer verdi.
Beşinci hastalık olarak anılan bu hastalığın daha çok, okul çocuklarında görüldüğünü belirten Prof. Dr. Çokuğraş, “Yani 5 ila 15 yaş arasında, ilkokul ortaokul çocuklarında görüyoruz.” dedi. Uzman doktor, döküntünün yanı sıra hafif bir ateş yapabildiğine dikkat çekerek, “Ayrıca hafif bir ateş de yapabiliyor. Çok yüksek olmaz ateş, genellikle 38.5’i pek geçmez. Bunun dışında döküntü çok tipiktir. Özellikle başlangıçta yanaklarda tokat atılmış gibi diye tanımladığımız bir kızarıklık vardır. Bunu büyük kızarıklık anlamına gelen mega eriterm diye tanımlamalar da yapılır.” sözlerini kullandı.
İkinci atağın yaşandığını aktaran Prof. Dr. Çokuğraş, “Bu durum birkaç gün devam eder, sonra ikinci bir hecme (atak) olur. Bu sefer kolların, bacakların dış yüzlerinde döküntüler ortaya çıkar. Gövde genellikle tutulmaz. Sonra bir üçüncü atakta bu sefer döküntüler dantelimsi bir hal alır ve bütün bu süreç yaklaşık 1 hafta 10 gün kadar sürer. Tam geçti artık derken tekrar döküntü olabilir. Arka arkaya birkaç periyot şeklinde gelebilir. Sıcakta artar, banyo yapıldığı zaman, hava ya da ortam çok sıcaksa artabilir.” şeklinde konuştu. Aynı zamanda kaşıntının olabileceğini belirten Çokuğraş, “O yüzden de bazen alerjiyle karıştırılabilir. Sonuçta bir virüs enfeksiyonu. Parvovirüs B19 dediğimiz, çok eskiden beri bildiğimiz bir virüstür” açıklamasını yaptı.
Beşinci hastalıkla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Çokuğraş, endişelenip acillere gidilmesine gerek olmadığını belirterek “Öyle pek fazla komplikasyonu yoktur. Sadece, yanaklarda kırmızılık olması nedeniyle başka hastalıklarla karışabilir, kızılla karışabilir. Kızılda ateş çok daha yüksektir. Bu ikisi arasında ayırıcı tanı yapmak gerekebilir. Mesela kızılda ciddi bir anjin de olur. Beşinci hastalıkta böyle bir şey olmaz; ama beşinci hastalık olduğundan eminseniz acillere gitmenin alemi yok. Ateşi varsa belki basit bir ateş düşürücü, kaşıntısı varsa, ki bazen olur, hafif bir antihistaminik yani kaşıntı dindirici bir ilaç verilebilir.” şeklinde konuştu.
Özgün bir tedavisi olmadığını belirten uzman doktor, büyük çocuklarda eklem iltihabı ya da eklem ağrıları olabileceğini açıkladı.
Beşinci hastalık şüphesi olan sınıflarda mesafeleri açmak, hatta mümkünse maske taktırmak gerektiğini de aktaran Prof. Dr. Çokuğraş, başka virüs hastalıklarına göre daha az bulaşıcı ve korkulmaması gereken bir hastalık olduğunu belirtti. Altıncı hastalık ile karıştırılmaması gerektiğini söyleyen uzman doktor, “Zira altıncı hastalık küçük bebeklerde ve çocuklarda, yani 6 aylık ila 2 yaş arası çocuklarda görülen bir hastalık. 3 gün ciddi yüksek ateş yapar, başka hiçbir bulgu yoktur. Dördüncü gün ateş düşer ve bir günlük, kızamık gibi bir döküntü çıkar. Bunu kimlerde görüyoruz küçük çocuklarda bebeklerde görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Çokuğraş, “Pandemiden beri, biz 2 yıldır sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında inanılmaz çok solunum yolu virüslerinden kaynaklı enfeksiyon gördük çocuklarda. Çok sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiler. Zatürre, bronşit geçirdiler maalesef. Umarım seneye böyle olmaz; ama bu yıl çok hastalandı çocuklar gerçekten. Tabii bunun da komplikasyonları olabiliyor. Yani bir solunum yolu enfeksiyonunun arkasından kulak enfeksiyonları bunu takip edebiliyor. Bazen zatürre görülebiliyor. Solunum yoluyla bulaşan virüslerin sıklığında bir artış oldu gerçekten. Keza influenza, özellikle influenza tip B’de bir artış oldu. Şimdi artık onlar da havalar ısındıkça sönümlenecek diye umuyoruz” cümleleriyle sözlerini tamamladı.
KAYNAK : DHA