CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP parti programı taslağına ilişkin, Milletimiz; zenginleri daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan, kara bir düzen kuran, vergi yükünü kazananlara değil yoksulların üzerine yıkan, kaliteli eğitim ve kaliteli sağlık hizmetine ulaşımı sınıfsal bir ayrım haline getiren bu düzene ve bu kötü yönetime muhataptır. İşte bu program, bu çökmüş devlet mekanizmasına karşı bir itirazdır dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde ‘Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye’ başlıklı CHP Parti Programı Taslağı ve Yaklaşım Belgeleri Tanıtım Toplantısı’na katıldı. CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, parti programı taslağı hakkında sunum yaptı. CHP Genel Başkanı Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeniliğin ve değişimin partisi olduğunu söyleyerek, “Cumhuriyet Halk Partisi, bir program partisidir. Kurucusundan bugüne kalkınma, adalet, demokratikleşme ve sosyal devlet vizyonlarımız programlarımızda hep yer almış, hükümet programlarına evrilerek güçlü eylemlere, ülkemiz ve Cumhuriyetimiz için güçlü kazanımlara dönüşmüştür. Biz de yeni parti programı çalışmalarımıza başlarken, Türkiye’yi gelecek on yıllara hazırlayacak Cumhuriyet devrimleri ve altı okumuzun üzerine inşa edilmiş bir vizyon metni oluşturmak hedefiyle yola çıkmıştık. Çalışmalarımızı katılımcı, kapsayıcı, dinamik süreçlerle yürüttük” dedi.
‘KAZANAN TÜRKİYE’NİN MANİFESTOSUDUR’
Parti programının sahibinin millet olduğunu söyleyen Özel, “Bu program, milletimizin ‘Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye’ manifestosudur. Millet bu programı yazarken Türkiye de bir sistem çöküşüyle karşı karşıyadır. Kadınları, çocukları, yenidoğan bebekleri şiddetten koruyamayan, şehirlerimizi afetlere karşı, işçileri iş cinayetlerine karşı, milyonları enflasyona, yoksulluğa karşı güvende tutamayan, sokakları uyuşturucudan, suç örgütlerinden temizleyemeyen, siyaset ayarlı davalarla demokratik rekabeti, kayyım atamalarıyla millet iradesini yok sayan bir yönetimle milletimiz karşı karşıyadır. Milletimiz; zenginleri daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan, kara bir düzen kuran, vergi yükünü kazananlara değil yoksulların üzerine yıkan, kaliteli eğitim ve kaliteli sağlık hizmetine ulaşımı sınıfsal bir ayrım haline getiren bu düzene ve bu kötü yönetime muhataptır. İşte bu program, bu çökmüş devlet mekanizmasına karşı bir itirazdır” diye konuştu.
‘YÜZDE 3 SEÇİM BARAJIYLA HAKKANİYET SAĞLANACAK’
Parti programının ana sütunlarından bir tanesinin demokrasi olduğunu belirten Özel, “Bu program, yeniden milli egemenliğe dayalı, hukuk devleti inşa etme kararlılığımızın nişanesidir. Devlet, yurttaşların kontrolünde olacak ve her an denetlenecek. Her bir yurttaşın özgürlüğü ve kazanımları garanti altına alınacak. Her bir yurttaşın hukuk önünde eşit olduğu bir düzen kurulacak. Güçlü yurttaşların, güçlü Meclis’ine dayalı kuvvetler ayrılığı ilkesini esas alan parlamenter sistem mutlaka kurulacaktır. Yurttaş güçlü oldukça sistem de güçlü olacak. Yüzde 3 seçim barajıyla halkın Meclis’teki temsilinde hakkaniyet sağlanacaktır. Siyasi partilerin, Hazine yardımını yüzde 1 oy eşiğine indireceğiz. ‘Siyasi Ahlak Kanunu’nu mutlaka çıkaracağız. ‘Kamu İhale Kanunu’nu yeniden yazıp, suiistimale izin vermeyeceğiz. Yolsuzlukla mücadeleyi hayatın merkezine yerleştireceğiz. Siyasetin finansmanını mutlaka şeffaflaştıracağız. Devlette lükse, şatafata değil, hizmete öncelik vereceğiz. Devlet kurumlarından israfı söküp atacağız. Demokrasi tüm kimliklere, tüm inançlara saygı gerektirir” dedi.
‘PLANLI VE KAMUCU EKONOMİYİ İNŞA EDECEĞİZ’
Özel, insanların en yakıcı sorunlarından birinin ekonomi olduğunu vurgulayarak, “2018 sonrasında adaletin çöküşü ve demokrasinin rafa kaldırılması, ülkemizi içinden çıkılamayan bir ekonomik buhranın pençesine düşürmüştür. İktidarın sabah kalkıp kimin malına çökeceği, kimi sıfırdan alıp karun gibi zengin yapacağı belli değildir. Ülkede çalışmanın, işini iyi yapmanın, daha kaliteli ürün ve hizmet üretmenin bir anlamı kalmamıştır. Emeksiz zenginleşenler, bu hastalığı topluma yaymaktadır. Çaresiz vatandaşlar bahisle, kumarla ve mafyatik yapıların içerisine dahil olmakla ve bu tip bir acımasız sarmalın içinden kurtulamamakta, kendi hayatlarını kararttıkları gibi ailelerine, çevrelerine büyük hüzün ve travmalar yaşatmaktadır. Gençler, uyuşturucu batağına saplanmaktadır. Sadece bir avuç insanın zenginleştiği, geri kalan herkesin sefalete yelken açtığı bu kara düzeni milletimizle birlikte ters yüz etme sorumluluğundayız. Planlı, öngörülebilir, üretime dayalı kamucu ekonomiyi inşa edeceğiz. İktidarımızda daha iyi kazanmanın yolu ancak daha yenilikçi fikirler, daha verimli üretim ve daha iyi hizmet vermekten geçecek. Herkes çabasının karşılığını adil biçimde alacak. Planlamacı, kamu aklını hayata geçiren bir yönetim anlayışını belirlemek zorundayız” diye konuştu.
‘KİMSE YOKSULLUĞA TERK EDİLMEYECEK’
Çok kazanandan çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan da hiç vergi almayacaklarını vurgulayan Özel, “Gelirde adaleti sağlayacak, eşit işe eşit ücreti mutlaka uygulayacağız. Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına gerçek enflasyon farkının yanında büyüme ve refah payı ile iyileştirmeler yapacağız. Birkaç yıl içinde asgari ücretle çalışanların oranını düşürecek, asgari ücreti tüm Avrupa’da olduğu gibi işe başlayanların bir yıl süreyle aldığı, sonra hızla uzaklaştıkları biz hizmet haline getirecek, asgari ücreti temel ücret ya da ortalama ücretin biraz altında olan bir ücret olmaktan mutlaka çıkaracağız. Tarımda ithalata bağımlılığı bitireceğiz. Çiftçilere ve besicilere kanundan öngörülen destekleri vereceğiz. Köylüyü yeniden milletin efendisi yapacağız. Ekonomide dönüşümün dört ayağına inanıyoruz; yeşil, mor, dijital ve nitelikli istihdam dönüşümü. Doğayı koruyan, kadını güçlendiren, teknolojiyi halka kazandıran, herkesi nitelikli işlere ulaştıran bir büyüme modelini mutlaka kuracağız. Güçlü sosyal devlet anlayışımızla kimseyi geride, biçare bırakmayacağız. Biz yoksulluğu yönetmeye değil, yoksulluğu yok etmeye geliyoruz. ‘Temel Vatandaşlık Geliri’yle kimse yoksulluğa terk edilmeyecek” açıklamasında bulundu.
‘REFAH DEVLETİNİ KURACAĞIZ’
Özel, her çocuğun ücretsiz okul yemeğine ve nitelikli eğitime ulaşacağını belirterek, “Kamu kreşleriyle bakım hizmetlerini kadının sırtından alacağız. Kadınlara istihdamda kolay ve çok yer açacağız. Sağlıklı hizmeti parayla değil, yurttaşlık hakkıyla alınabilen bir hizmet haline getireceğiz. Her yurttaş, nitelikli, kamucu, parasız, eşit sağlık hizmetine erişecek. Barınma bir yatırım aracı değil, bir insan hakkıdır. Rant yerine kamusal faydayı esas alan konut politikalarıyla başını sokacak bir eve sahip olmayı hayal olmaktan çıkaracağız. Biz yaşlılığı hayattan çekilme değil; aktif, üretken ve onurlu bir yaşam evresi olarak görüyoruz. Yaşlılarımızın bu onurlu hayatını güvence altına alacağız. Sosyal devleti bütün kurumlarıyla, mekanizmalarıyla yeniden hayata geçireceğiz. Çocukların, kadınların, yaşlıların, engellilerin, yaşamına dokunan bir refah devletini kuracağız” diye konuştu.
‘MİLLETİMİZ VİZESİZ AVRUPA’YA KAVUŞACAK’
Özel, devamında şöyle konuştu: “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı, dünyadaki hiçbir lidere karşı boynunu bükmeyen, halkından aldığı güç dışında hiçbir liderle güç aramayan, ülkenin menfaatleriyle birtakım ilişkileri al ver pazarlıklarına sokmayan bir zemine mutlaka oturtulacak. Dış politika, kurumsal bir çerçevede yürütülecek. Oğullar, damatlar, enişteler üzerinden ciddiyetsiz bir yöne evrilmeyecek. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu yeniden saygınlık kazanacak. Dünyanın her yerinde vatandaşlarımız devleti yanında hissedecek. Ülkemiz bölgesel istikrarın da güvencesi olacak. Keyfiyetten uzak, ciddi bir dış politika bölgemize de umut olacak. Orta Doğu’daki özgün yerimizi, bir yıldız gibi parlayan bölgesel barış ve refah ülkesi konumumuzu mutlaka kuracağız. Demokrasi, adalet ve ekonomide atacağımız adımlar, dış politikada elde edeceğimiz saygınlık, bize çoktan hak ettiğimiz Avrupa Birliği’ne tam üyelik kapısını açacak. Türkiye, kısa sürede Avrupa Birliği’ne tam üye olacak. Gençler başta olmak üzere; milletimiz yasaksız Türkiye’ye ve vizesiz Avrupa’ya kavuşacak.”
‘KURUMSAL DİRENÇ SİSTEMLERİ KURACAĞIZ’
Parti programının en önemli başlıklarından bir tanesinin dirençlilik olduğunu aktaran Özel, “Biz bugünün iktidarını değil, geleceğin sorumluluğunu üstleniyoruz. Afetlerde, krizlerde, belirsizliklerde toplumun ayakta kalabileceği kurumsal direnç sistemlerini kuracağız. Afet yönetiminden iklim krizine kadar her alanda hazırlıklı olacağız. Artık depremlerde, sellerde, orman yangınlarında milletimiz sanki devlet yokmuş gibi kendi başının çaresini aramayacak. Güçlü yurttaşla güvenli geleceği kuracağız. Kazanan Türkiye olacak” dedi.
‘KÖTÜLÜĞÜ KÖKÜNDEN KAZIYACAĞIZ’
Kötülüğe karşı mücadelelerini cesaretle ve kararlılıkla sürdüreceklerini söyleyen Özel, “Gerekirse sistemi çürümenin başladığı dip noktalara kadar topyekun değiştirmenin kararında olacağız. Kötülüğü kökünden kazıyacağız. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey, sorunları görmezden gelen değil; onlarla yüzleşen, çözen, siyaset üreten bir anlayıştır. İç barış meselesine de bu pencereden baktık, bakmaya devam ediyoruz. Toplumsal barışımızı sağlamayı olmazsa olmaz görüyoruz. Bu nedenle birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken, biz ‘Bu sorun vardır’ dedik. Orada durmaya devam ediyoruz. Kayyım uygulamasının sona ermesini, siyasi tutukluların serbest kalmasını, demokratik siyasetin önünün açılmasını savunuyoruz. Bu ülkede son Alevi, ‘Sorunum var’ diyene kadar Alevilerin eşitlik sorunu vardır. Bu ülkede son bir Kürt, ‘Benim sorunum var, eşitlik sorunum var’ diyene kadar Kürt sorunu vardır. Bunları demokratik zeminde, adaletle, birlik ve beraberlik anlayışı içinde mutlaka hep birlikte çözeceğiz. Tüm bu konuların Meclis’te konuşulması fikrinin de sahibi zaten biziz. Birileri milletin barış umutlarını heba ederse, hiç merak etmesinler biz buradayız. Türkiye’ye adaleti de demokrasiyi de barışı da getirmeye kararlıyız” açıklamasında bulundu.
‘ZAMAN, İKTİDAR ZAMANIDIR’
Özel, parti programının kurultayda son şeklini alacağını belirterek, “Ondan sonra bir hükümet programı hazırlama; somut vaatler ve bunların Türkiye’de kapı kapı, sokak sokak, ev ev, kahvehane kahvehane, iş yeri iş yeri, işçi servisi işçi servisi gezilip anlatılacağı, tarlada çalışan ve oradaki sıkıntıyı çeken çiftçinin gidip tarlada bulunacağı ve sorunun çözümünü anlatılacağı, ev toplantılarında ev kadınlarına bundan sonra onlara nasıl bir Türkiye, nasıl bir yaşam, çocuklarına nasıl bir gelecek, nasıl bir eğitim vadettiğimizin ev toplantılarında anlaşılacağı, çalmadık kapının bırakılmayacağı, şimdiden atanmış 186 bin sandık görevlimizin ellerindeki uygulamalarla, ‘Benim Sandığım’ uygulamasıyla, kendi sandığında oy kullanacak herkesin en az üç ayda bir ziyaret edilerek, bu programdan, hükümet programımızdan, seçim vaatlerimizden ve geleceğe yönelik olarak ‘Güçlü Yurttaş ve Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye’ için parti programımızdan haberdar edileceği bir sürecin startını veriyoruz. Bundan sonra çok iyi bildiğimiz, vatandaşın da iliğine kemiğine kadar hissettiği sorunları anlatma değil; ona çözümleri söyleme zamanıdır. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetebilme kapasitesinin izahı zamanıdır. Bundan sonra genç kadrolarıyla, eşit kadrolarıyla, güçlü kadrolarıyla bu ülkenin bir çıkar grubuna mahkum ve mecbur olmadığının izahı zamanıdır. Bundan sonraki yürüyüş, iktidara yürüyüştür. Zaman, iktidar zamanıdır. Hepinizi önümüzdeki hafta ‘Şimdi iktidar zamanı’ diyeceğiniz kurultayımıza davet ediyorum” diye konuştu.