Araştırmacı Hacı Ahmet Ünlü’nün son incelemelerine göre, 7.000 yıl önce iskan edilen Güvercinkayası yerleşimi, sadece bir savunma yapısı olmanın ötesinde, aynı zamanda o dönemin sosyal ve ekonomik yapısının önemli bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. Ünlü’nün çalışmaları, bu yerleşimde inşa edilen sur duvarlarının, topluluğun sosyal sınıflar arasında belirgin bir ayrım yarattığını göstermektedir.
Araştırmacı Hacı Ahmet Ünlü‘nün son incelemelerine göre, 7.000 yıl önce iskan edilen Güvercinkayası yerleşimi, sadece bir savunma yapısı olmanın ötesinde, aynı zamanda o dönemin sosyal ve ekonomik yapısının önemli bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. Ünlü’nün çalışmaları, bu yerleşimde inşa edilen sur duvarlarının, topluluğun sosyal sınıflar arasında belirgin bir ayrım yarattığını göstermektedir.
Güvercinkayası’nın sur duvarları, yerleşimde yaşayan insanlar arasında sosyal farklılıkların net bir biçimde ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu surlar, sadece aşağı yerleşimdeki halkı dış tehditlerden korumakla kalmıyor, aynı zamanda yukarı yerleşimde yaşayan daha ayrıcalıklı bir sınıfı toplumun geri kalanından ayırıyordu. Araştırmacı Hacı Ahmet Ünlü‘nün bulgularına göre, surların arkasında yer alan daha büyük konutlar, bu sosyal ayrışmanın en net göstergelerinden biridir. Bu alanlarda yaşayanlar, topluluğun ileri gelenleri ve yöneticileriydi.
Bu sosyal ayrışmanın en belirgin işaretlerinden biri, surların arkasında bulunan yaklaşık 8 ton kapasiteli büyük bir gıda deposuydu. Bu depo, özellikle uzun süren kıtlık dönemlerinde yukarı yerleşimde yaşayan seçkinlerin gıda ihtiyacını karşılayacak şekilde inşa edilmişti. Araştırmacı Hacı Ahmet Ünlü‘ye göre, bu yapı artı ürün üzerine kurulu bir idari sistemin başlangıcını ve yerleşimde bir yönetici sınıfın varlığını işaret etmektedir. Güvercinkayası’ndaki bu düzen, toplumun ileri gelenlerinin gıda kaynaklarını kontrol etme yoluyla güçlerini pekiştirdiği bir yapının varlığını göstermektedir.
Hacı Ahmet Ünlü‘nün araştırmaları, Güvercinkayası’nın MÖ 3000’lerden Hititler dönemine kadar Anadolu’ya hakim olan kent-devlet idari yapısının bir öncüsü olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yerleşim, sadece savunma amaçlı bir yapı değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal kontrolün sağlandığı bir merkezdi. Yönetici sınıfın artı ürünü kontrol etmesi ve bu ürün üzerinden toplumu yönlendirmesi, ilerleyen dönemlerde Anadolu’da görülen kent-devlet yapılarının temellerini atmıştır.
Araştırmacı Hacı Ahmet Ünlü‘nün Güvercinkayası üzerine yaptığı çalışmalar, Anadolu’daki sosyal sınıf ayrımlarının ve idari yapının tarihsel köklerini derinlemesine incelemektedir. Güvercinkayası, sadece arkeolojik bir kalıntı değil, Anadolu’nun erken dönem siyasi ve sosyal yapısına dair önemli ipuçları sunan bir yerleşimdir. Ünlü’nün bu bulguları, bölgenin tarihini ve sosyal dinamiklerini anlamada büyük bir adım olarak kabul edilmektedir.